Kac yil
Kaç Yıl Sevda Doldu İliklerime
Kime özlemim
Kaç yıl sevda doldu iliklerime
Kaç yıl eksildim.
Tut ki, bir pınarım suyu kesik
Akamadım nazlı nehirlere tut ki
Tut ki susturulmuş binlerce türkü
Bastırılmış binlerce acıyım
Baştanbaşa aşk ve ateş
Say ki, küle gömülmüş bir sevdadan
Düşleri islenmiş bir gecenin acısı damlıyor içime
Hasreti yaraya dönmüş bir ayrılığın sancısı
Uzun bir zaman evel
Toplayıp suskunluklarımı yüreğimden denizlere fırlattım
Yalnız balıklar görsün
Yalnız balıklar öpsün diye gözyaşlarımı
Sorma ben kimim, yaşım kaç, adım ne
Nasıl düştüm bu kahrolası kaldırım taşlarına
Hangi anılar, acılar, ihanetler geçti üzerimden
Düşlerime hüzünler el koydu
Deli rüzgarların öfkesinde savruldu bahçelerim
Güllerim bir ihanetin girdabında kavruldu
Bütün sevdiklerimden ayrıyım şimdi
Bütün sevenlerim kırgın
İflah olmam ben iki gözüm, iflah olmam
Düşmüş içime bir kez bu sevda
Bağışlamasın beni artık hiç bir hatıra
Tut ki, incinmiş bir gülüşüm
Gecikmiş bir düş
Bir ateşin çemberinde
Yarım kalmış sevinçler kanayan
Tut ki, kar altında sevincim
Bütün mevsimlere küsüm
Kanadı kırık bir serçeyim tut ki
Dağlarda koparılmış kınalı bir çiçek
Ateşin zulmünü gördüm
Suyun ihanetini
Baştanbaşa aşk
Baştanbaşa hasret
Susturulmuş
Milyonlarca türküyüm
Gerisini ne sen sor ne ben söyleyim
Dokunma iki gözüm
Sorma
Ben kimim, adım ne, nereden geldim
Yaşamak neyin karşılığıdır, ölmek neyin
Nasıl unutulur ölümsüz bir aşkın hazin öyküsü
Kaç mevsim ardından gözlerimi bırakıp gitti
Bir sarı çiçek
Bir sarmaşık belki
Çözer dilini yüreğimin
Upuzun yolların düğümlediği
İhanetlerin kilitlediği....
Kime özlemim
Kaç yıl sevda doldu iliklerime
Kaç yıl eksildim.
Tut ki, bir pınarım suyu kesik
Akamadım nazlı nehirlere tut ki
Tut ki susturulmuş binlerce türkü
Bastırılmış binlerce acıyım
Baştanbaşa aşk ve ateş
Say ki, küle gömülmüş bir sevdadan
Düşleri islenmiş bir gecenin acısı damlıyor içime
Hasreti yaraya dönmüş bir ayrılığın sancısı
Uzun bir zaman evel
Toplayıp suskunluklarımı yüreğimden denizlere fırlattım
Yalnız balıklar görsün
Yalnız balıklar öpsün diye gözyaşlarımı
Sorma ben kimim, yaşım kaç, adım ne
Nasıl düştüm bu kahrolası kaldırım taşlarına
Hangi anılar, acılar, ihanetler geçti üzerimden
Düşlerime hüzünler el koydu
Deli rüzgarların öfkesinde savruldu bahçelerim
Güllerim bir ihanetin girdabında kavruldu
Bütün sevdiklerimden ayrıyım şimdi
Bütün sevenlerim kırgın
İflah olmam ben iki gözüm, iflah olmam
Düşmüş içime bir kez bu sevda
Bağışlamasın beni artık hiç bir hatıra
Tut ki, incinmiş bir gülüşüm
Gecikmiş bir düş
Bir ateşin çemberinde
Yarım kalmış sevinçler kanayan
Tut ki, kar altında sevincim
Bütün mevsimlere küsüm
Kanadı kırık bir serçeyim tut ki
Dağlarda koparılmış kınalı bir çiçek
Ateşin zulmünü gördüm
Suyun ihanetini
Baştanbaşa aşk
Baştanbaşa hasret
Susturulmuş
Milyonlarca türküyüm
Gerisini ne sen sor ne ben söyleyim
Dokunma iki gözüm
Sorma
Ben kimim, adım ne, nereden geldim
Yaşamak neyin karşılığıdır, ölmek neyin
Nasıl unutulur ölümsüz bir aşkın hazin öyküsü
Kaç mevsim ardından gözlerimi bırakıp gitti
Bir sarı çiçek
Bir sarmaşık belki
Çözer dilini yüreğimin
Upuzun yolların düğümlediği
İhanetlerin kilitlediği....